Bugün pazarda veya lokantada yiyeceklerimize katkı maddeleri konulmasının pek çok nedeni var. Bu nedenleri şöyle sıralayabiliriz:
• raf ömrünü uzatmak
• yiyecekleri korumak
• tadını güzelleştirmek
• renk vermek
• uyarıcı etki sağlamak
• bağımlılık yaratmak
Ancak asıl neden, tüketicinin sağlığını düşünmeden üreticinin karını artırmasıyla ilgili. Yiyeceklerdeki bu katkı maddeleri, genellikle tatsız oldukları için fark edilmeden tüketiliyor. Sağlık durumumuzla ile ilgili uzun vadeli sonuçlarını veya etkilerini de bilmiyoruz. Ancak şunlara karşı dikkatli olmalıyız:
• Tatlandırıcılar – Şekerin besleyici değeri olmaması ve vücudumuzda yalnızca kimyasal reaksiyonlara neden olduğu için bir uyuşturucu gibi değerlendirilmesine rağmen, şeker yerine kullanılan sağlıksız şeyler veya yapay tatlandırıcılar çok daha kötü tercihlerdir. Aspartam (Nutrasweet, Neotame, vb.) beyinde hasara, merkezi sinir sistemi rahatsızlıklarına, adet güçlüklerine ve anne karnındaki bebekte beyin hasarına neden olabilir. Sakarinin kansere neden olduğu kanıtlanmıştır.
Öneriler: Yiyeceklerinizi sağlıklı besinlerle hazırlayın ve katkı maddelerinden kesinlikle kaçının. Katıksız bal, stevya, hurma, hurma şekeri, saf akçaağaç şurubu, saf akçaağaç şekeri, kahverengi pirinç şurubu, sabır otu nektarı kullanın. Bunlar, besleyici değeri olan ve vücudunuzu besleyecek tatlandırıcılardır.
• Koruyucu Maddeler – BHA ve BHT kansere, karaciğer ve böbrekte tahribe, davranış problemlerine, kısırlığa, doğum kusurlarına, bağışıklık sistemin zayıflamasına ve diğer pek çok şeye neden olabilir. Tarım bakanlığı tarafından tehlikeli olduğu değerlendirilmesine rağmen, nitrit ve nitrat zehirlenmeleri engellemek için ete katılmaktadır. Ancak midede kansere neden olan güçlü etkenler yaratır ve başağrısına, migrene, bulantıya, kusmaya ve baş dönmesine neden olabilir.
• Tarım bakanlığı onaylı renkler – Renklerin çoğu kömür katranından türetilir ve az miktarda kurşun ve arsenik içerir. Bunlar potansiyel kanserojen bileşenlerdir ve alerjik reaksiyonlara, hiperaktiviteye, şizofreniye ve diğer dikkat eksikliği bozukluklarına neden olabilir.
Öneriler: Hazır işlenmiş yiyeceklerden ve etlerden uzak durursanız, bu zararlı katkı maddelerinden de kaçınmış olursunuz. Bu katkı maddelerini içermeyen ve besin değeri daha yüksek içeriği bulunan pek çok sağlıklı marka vardır.
• Lezzet zenginleştiriciler – Serbest glutamatlar et ve tavuk suyunda, her türlü tatlandırıcıda, soya sosunda, peynir suyunda ve MSG (monosodyum glumat) içerdiğini bile yazmayan pek çok yiyecekte bulunur. MSG işlenmiş yiyeceklerin büyük kısmında olduğu gibi sakızda, içeceklerde, ilaçlarda, bebek mamalarında, düşük yağlı sütlerde ve daha pek çok şeyde bulunur. Bu lezzet zenginleştiriciler başağrısına, bulantıya, beyin ve sinir sistemi bozukluklarına, yüksek tansiyona, alerjik reaksiyonlara ve üreme organlarında rahatsızlıklara neden olabilir.
• Kafein – Psikoaktif, bağımlılık yaratıcı bu etken madde kısırlığa, doğum kusurlarına, kalp rahatsızlıklarına, depresyona, uykusuzluğa ve asabiyete neden olabilir.
Son söz: Bir yiyecek ne kadar işlenirse besin değeri o kadar azalır, koruyucu ve lezzet zenginleştirici katkı maddeleri artar ve sizde bağımlılık yaratır. Yiyecekler vücudumuzu beslemek ve onarmak içindir, katkı maddelerinin yaptığı gibi hastalıklara neden olmak için değil. Yiyeceklerin etiketlerini okuyun ve en az işlemden geçen, sağlıklı ve besin değeri yüksek ürünleri seçin.